New York cinayet dedektifi James D'Angelo sıradan ve alakasız gibi görünen cinayetler arasında bir bağlantı olabileceğini keşfeder. Bu olayların hepsi de nefret, ırkçılık, cinsel yönelimler, yabancı düşmanlığı ve benzeri aşırılıklarla ilgilidir. Farklı zamanlarda işlenen bu cinayetler hep terk edilmiş gibi görünen izbe yerlerde olmaktadır. Soruşturma bizi insan doğasının karanlık köşelerine sürükler. Dedektif kendisini "karga" ve bu terkedilmiş yerleri, aşırı duyguları ve korkuları da birer "korkuluk" olarak görmeye başlar. Bu izbe yerler -tıpkı korkuluklar gibi- daha büyük bir gerçeği saklıyor gibidir. Korku, insanların davranışlarını etkiler, tıpkı kargalar gibiyizdir. Asıl soru hayatlarımıza bu korkulukları kim yerleştirmiştir?